30 Mart 2010 Salı

gitmeli mi kalmalı mı ?

bilmiyorum ki ama ben şimdi ne yapcağımı
gitmek ya da gitmemek .:/

bir tarafta sevdiklerim sen istediğini yap ama yine de gitme... gitme derken...
bir tarafım gitmek isterken bir tarafım kal diyor bu son 2 gün ben hala bilmiyorum..
başvurum büyük bir ihtimal kabul olucak gibi...1 yıllık...
(avrupa birliği eğitim ve gençlik birliği-fransa)

bıktım bu ikili yollardan ama ben yaaa...
hep seçimler... hep ayrımlar....

24 Mart 2010 Çarşamba

haykırış ' a teşekkür yazısı...

yaklaşık 15 gündür filan düzenli yazamıyourm belki daha fazla oldu.. koşuşturma iş güç kafa karışıklığı derken kendimi veremiyorum pek... halbuki bu ara öyle yoğun şeyler geçiyor ki... neyse...

blog hayatına içimdekileri dökmek için başladım uzunca bir zaman oldu öğrenciydim... eskişehirdeydim hayaller gerçekler düşler beklentiler derken git gide çoğaldı paylaşımlar... aradan yıllar geçti.. şehirler değişti konumlar değişti ama hayat hep kaldı...
4. senesi bloğumun...neler geçti neler gördüm neler gördük... buradaki paylaşımları yorumları insanları çok sevdim... yargılamadan sadece düşüncelerle, akılla,, kalple buluşulan yerdi burası benim için ki hala öyle...
yaşadığım kışlar... sevindiğim baharlar... tüm melonkolik anlarıyla sonbaharlarım...en heyecanlı yazlarım...sevmelerim.. sevilmeyişlerim... sevemeyişlerim.. umutlarım tüm umutsuzluklarım... kaçırdığım trenler... edindiğim tecrübeler... taşıp dolan akıllar...iyikiler...giden vapurlar.. savrulduğum rüzgarlar... sabırlar.. sabırsızlıklar...
yani insan olmaının tüm yanları baştan ağaşı içerisi dışarı demeden herşeyiyle... ben.. biz.. hayat...

ben var oldukça... vazgeçmedikçe.. hayat her şeyiyle benle olduğu sürece var olacak bu blog arada sırada susmalar yaşasa da... yazmak hiç bitmeyecek...


içimden geçen tüm halleri okuyan izleyen.. seven sevmeyen herkese ki öncelikle haykırış abime çok teşekkür ederim.. iyiki varsın.. iyi ki varsınız.. iyi ki varız... hep böyle kalalım...

Dostlarım....

21 Mart 2010 Pazar

buna birşey denmemeli


Hayat; elimizde tutmaya özen göstermeğimiz şeyler düşünce ağlamak gibi bir şey düştü işte neden ağlıyorsun ki aptal…
insan yıllarca aynı şarkıları dinliyor aynı şarkıları dinlerken aynı şeyleri düşlüyorsa... yapamadıklarına içi yanıyorsa yarım kalmış şeyleri bitirme gücü yoksa da üstelik. hala kabullenemiyor hala bi ışık bi işaret arıyorsa, yaslanacak tek omzu hep kendi olduysa, hala bir uçurtma uçuramadıysa, dünyayı olduğu gibi kabul ediyorum deyip kötü şeyler olduğunda dünyanın çivisi çıkmış diyorsa.. bazı şeyler bitmiyor başlayan bazı şeylerin sonu gelmiyor kanını emiyor hatta

demişim sana günün birinde… bugün lanet yine deli gibi üstümdeydi… lanet yedim lanet okudum…


uçurtmanın ipi koptu ve düştüm salına salına işte demiştin günün birinde…
o ara, ümitsizdin. beni tanımadığın için yargılamıyorsun bu beni güçlü kılıyor demiştin.

peki kaç tane daha yeni başlaması var hayatın… anladım hiç bir zaman pause düğmesi yok…
kaç hakkım var sıfırdan başlamak için… Sonsuz mu? Hiç mi?

Nerden aklıma geldi bilmiyorum… tüm haklara sahipsin…

ağırlıkları indirdikçe daha mı kamburlaşıyor sırtın ?...
duvalar büyüdükçe düşler mi çoğalıyor ?
biliyorum yazmaz oldum bu ara...
kalbim kendi yollarının ayraçlarında... kapıları ardına kadar açık
dönemeçler zor.. iki yolda da bir tek kendi kalıyor kendiyle.... hangi beni istiyorsa ona gitmek istiyor...

sessizlikte çekilmiş bu ara öyle dinliyor fısıltıları...
kalbim...
ah 
kalbim....

13 Mart 2010 Cumartesi

İMLA




Ve bir gün
Aniden
Çat kapı geliverirsin diye
Tüm satır başları
Küçük harfle başladı
Hala bir ihtimal var diye
Geçeceğin tüm
Aralıklar kısa tutuldu

Gel de düzelt tüm imla hatalarını

3 Mart 2010 Çarşamba

İYi olmak artık çok can sıkıcıyDI

daha çok hiçlik
daha çok kayıp
daha çok acı
daha çok gitmek
daha çok kan
daha çok deniz
daha çok mavi
en daha çok siyah
olmazsa olmaz kırmızı
daha çok annem
daha çok uçurtma
daha çok beyaz
kirlenmeyen
daha çok uçurum

daha çok temizlik
daha çok unutmak
daha çok soğuk
daha çok yollar
daha çok büyümek
daha çok yorgunluk
daha çok yağmur
daha çok çöl
daha çok düşüş
daha çok tütün
daha çok alkol

iyi olmak artık çok can sıkıcıydı

hiçbir şeysen
ellerinden birşey de gitmez
öyleyse hiçbir şey ol
kaybedecek hiçbir şeyin olsun
kendini bile unut

kendin de dahil herkes için
bir hiçbirşey

iyi olmak artık çok çok can sıkıcıydı




peki ne kadar kötü olabilirsin?