18 Şubat 2015 Çarşamba

Kar/Fesleğen


Zeze Eleni Spyros Gece*, karı izliyor pencereden. "Doğduğun yıl çok kış olmuştu, çok kar yağmıştı"  böyle anlatacağım ona geldiği zamandan bahsederken ileride. Yani o ve ben ikimiz de yan yana ve birlikte ve hayatta kalırsak. Ardından "kar neden var kaaaar*" diye de eklerim belki. Birlikte güleriz sonra, olamaz mı olabilir.


Şubat. Pencereden karın yağışı izlemek neye dair. hem kar böyle Kış Uykusu'ndaki gibi yağarken? İnce ince, sakin, tanelere müzik karışmış her taneyi bir nota indirir gibi yere.

"Kar neden yağar kaar"



Fesleğene avucumu sürüp avucumu kokladığım onca zaman geçirdim. Fesleğenin kokusu zamanlar zamanlar boyunca  elimde kaldı.

Ama insan kokuları da sevmeyebiliyor artık, fesleğen fesleğen olduğu için, ya da fesleğen kokusu olduğu için değil, eline yapışan koku bitip fesleğenin kokusu gittiği için. 









Yazının Şarkısı: Gnossienne 1 Erik Satie / Erkan Ogur (Guitar and Piano)



*kedinin adı

* Hasan Ali Toptaş- Gölgesizler

Hiç yorum yok: