Aşk ta bir yalnızlıktır aslında... İki kişinin yalnızlığı birbirilerini yalnızlığının bilinmez sırlarına dokunma yaralarını görme ama saramama, bir oyalama, oyalanma savaşı... Aşk ta bir yalnızlıktır aslında birinin diğerine olan mecburiyeti diğerinin kayıtsızlığı... Didinip durması... Güçlüyle güçsüzün bir oyunu gibi…
Gece… insanın tüm mahrumiyetinin arkasındaki bütün sırlarının güne çıktığı o siyah vakit.geceye mahkumdur söyleyecek bir şeyleri olan..gece de onlara.. Birbirini tamamlar. Gece gün boyu bekler gündüzden kaçanları gündüzün ışığında barınamazları bağrına basmak için bekler bekler...
Kahve, kalem, tütsü, mum, birkaç ezgi, belki bir kadeh şarap gecenin öteki yüzü... Aşklarından ya da kendilerinden kaçanlarının, sığınanların sancılı korkularının sarı kokan mor açan sessiz açan çabuk solan açamayan belki de, çiçekler gibiydik…
Hem âşıktık hem yalnızdık hem çok sıcaktık hem de titriyorduk bu kısır döngüde haybeye yaşanıyor ömrümüz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder