Aylardan Temmuz, Yıl 2007 günlerden Pazar yer Eskişehir vakitlerden gece, bir mahalle bir cadde bir dairenin 4.katı, balkon kapısı açık… Rüzgâr gelip gidiyor ara ara sarı perdelerde…
Yalnızız işte ya da yalnızım evet... Daha bir kabullenir oldum artık bahaneler de uydurmuyorum ,kılıf aramıyorum ne bileyim bir yerlere sıkıştırmıyorum aynalardan kaçmıyorum bol bol konuşuyorum çoğalan kendimle…
Tırtıldım belki kozamı örüyorum kelebek olmaya hazırlanıyorum ama daha çok zamanım var biliyorum her uğraş her çaba sancılı ve ağır geçer bu da öyle bir şey belki de uçana kadar kaç kez düşücem kimbilir ?
Şimdiye kadar yapmadığım hatta nefret ettğim şeyleri yapıyorum internet sitelerinin kadın bölümlerine girip moda güzellik gibi tavsiyelerine bakıyorum ama olmuyor belki işe yarar diyorum biraz da olsa gider sıkıntım bunalmışlığım diyorum ama olmuyor tek tek okumadan kapatıyorum yine sayfaları evet gözaltı morluklarım vardı ve ben mutluydum onlarla yaşamaktan krem sürüp ya da bilmediğim otlarla gezmek istemiyorum ben böleyim… Saçlarım güzeldi belki ama kırıktı bunun için zeytinyağlı kürler yapmak saçmaydı beni ben yapan saçlarımdaki kırıklarımdı kesince gitmez miydi sanki? zaten alt üstü saç kırığıydı!
Peki ya diğer kırıklar diğer boşluklar diğer yaralar ? Onlara da bitki kürleri iyi gelir mi acaba ruhumu bir günlüğüne çıkarıp assam balkona kurur mu ıslaklıkları...
Hava sıcak... Şuan nasıl da isterdim denize bakmayı bir hamakta uyuyakalmayı uzun zaman oldu deniz kabuğu toplamayı kumlardan, içinden yengeç çıkarmayalı çokça zaman oldu... Büyüdükte mi böyle olduk biz? Sevinçler azalır oldu tüm bu saçmalıklar büyüdük diye mi yani?
Bütün bir ömrü koca bir evde bir kediyle baş başa geçirmeye hazır değilim henüz o kadar büyümedim. Tamam, her şeyimi kendim bizzat ben yapıyorum dolabın üstü ödenecek faturalarla dolu, akşamdan koymam gerekiyor kapıya damacanayı susuz kalmamak için, her ayaidatı ne zaman vericem diye debeleniyorum, lavaboyu ben açıyorum tıkanınca tamam... Hem sınavlarım hem ev hem de iş bulmakla yükümlüyüm tamam ama daha fazlasına hazır değilim. Yalnızlık ta güzel ama çaya kaç şeker alırsın diyen biri olmalı ya Yücel’in değdi gibi olmalı ya olmalı... Yoksa kendi elimle ördüğüm duvarların altında kalacağım böyle giderse…
2 yorum:
yalnızlık zor..kendiliğinden kurumuyo ruhunun ıslaklıkları,dediğin gibi...
ama alışıyo insan... çünkü yalnızız nolursa olsun bu kalabalık içinde!
haklısın kumralada insan neye alışmıyor ki..
Yorum Gönder