7 Şubat 2008 Perşembe

ses yok

İçimdeki tüm kelimeleri, cümleleri ne varsa hepsini doğurmak istiyorum… Sancılarımdan kurtulmak...

Bu şehre çakılıp kaldım hiçbir yere gidemiyorum… Kime ait anıları bekliyorum burada acaba… Kime ait kalıntılarla yaşıyorum bilmiyorum. Kapının kilitleri her gün kilitli içeriden, kapıyı mı kitliyorum yoksa kötülüklerden korunayım derken ruhumun sürgülerini üzerime mi çekiyorum farkında olmadan? Dört duvar değil belki ama kapalı beton yığının içindeyim duvarlarımla baş başa…

Tavan arasına atılmış, tahtadan yapılmış renkli, sallanan, tozlu oyuncak atlar gibiyim… Üzerimdeki tozu ben bile üfleyip silemiyorum…

Başka şehirlere gitmek… Gelse de arkandan sokaklar, şehirler, afişler, kapılar gitmek…
Başka bir deniz bulanabilir mi? Mavisine doyulamayacak? Çağırıyor ya elbet başka kentler bekliyor ya? Ne zaman?


Bu zemheri, bu soğuk, ayaz gittikçe yakıyor içimi, yüreğimi…

9 yorum:

Adsız dedi ki...

içten düşmedikçe hüzün, ıramış beden, neyi değiştirir?

mor kedi dedi ki...

hiç bir şeyi sanırım... beden alışıyor zamanla hüzünle yaşamayı...

Adsız dedi ki...

düş olmuyor fakat, hüzünlü beden düşüyor, hep..

mor kedi dedi ki...

düşmek..düşerken etrafındakilere bakmak..düşmeye dewam etmek ve düşlerinle birlikte düşmek...
sonrası....?

Adsız dedi ki...

birkaç avuç iksir, bu sonrasını diriltir..
yok, iksir yok;
kalkmadan,
yaşam..

Pilli Petro dedi ki...

Belkide yaşadığın şehri sen mahkum ediyosundur beklemek istediğini beklemeye,hep öyle olmaz mı zaten?

mor kedi dedi ki...

haklısın sanırım anİbal...
ama yine de...olmamalı bu kadar...

mor kedi dedi ki...

anİbal'a ithafen:
yazmazsa delirir insan...
durma sen yaz...
başka yolu yok bazen...
gerçekten...

bu arada hoşgeldin bloğuma! ne iyi ettin de geldinn :o)

Pilli Petro dedi ki...

Hoşbulduk cavabı geç gördüğüm için bu vakitte ancak yazabiliyorum:)Yazmak en güzel yol aslında ,susmak çok şey anlatır çoğu kez oysa bak bende sustum yazılar konuşsun istiyorum artık:)O halde ne yapmalı?Yazmalı,yazmalı gittiği yere kadar.