5 Aralık 2007 Çarşamba

ütopya sevgili !

Yumuk, ışıl ışıl gözleri vardı onu ilk gördüğünde... nasıl da parlıyordu gözleri, balığı çok sevdiği belliydi işte bu yüzden..

Kız uzun uzun baktı parıldayan bir çift kahve tadında göze...doğa gibiydi, toprak gibiydi.. doğal,özentisiz,samimi hem dağları alsa sırtına yorulmaz hem de küçük bir rüzgar esse eğilecek gibiydi... mavi gibi sonsuzdu, sarı gibi dingin, kırmızı gibi haşarı, siyah gibi asildi...

Tüm renkleri tek tek gördü kız sırayla , tüm renkleri ayrı ayrı bildi ve sevdi ayırmadan...
Bir sürü köprüden geçtiler birlikte, ışıkları ve denizfenerleri oldular birbirlerinin...

Kız sabırsızdı, uçarıydı, yapmak istedikleri,yapacakları,yapamadıkları,hayallleri,karamsarlığı, yüzmesi belki boğulması gereken bir sürü deniz,okyanus vardı, görmesi gereken kentler ve ülkeler.. o dingin, fırtınasız suda yüzer gibiydi..sakindi..hayatla savaşı yoktu,sabırlıydı..

Hem aynıydılar hem de alabildiğine uzaktılar birbirlerinden.. hem çektiler hem ittiler birbirlerini...hem çok uzağındaydılar birbirlerinin hem de şah damarları kadar yakın...Birbirlerini aradıkça kendilerine çarpıyor, bilinmeyen sırlarını buluyorlardı...

Ve bir gün gitti...ansızın.. "geleceğim" dedi sadece, "geleceğim bekle..."

kız bekliyor..geleceği günü bekliyor inat ve sabırla... özlenen gelmiyor..gelmedikçe hırslanıyor..hırslandıkça üzülüyor ... günler geçiyor, haftalar geçiyor, aylar, mevsimler değişiyor...kar yağıyor,yağmur yağıyor, güneş açıyor,bulut çıkıyor...gelmiyor...

artık saymıyor...

kız yanakları öpülesi çocuğa yeniden sarılmak istiyor...


iyiki doğdun çikulata renkli gözlü denizfeneri ....




Hiç yorum yok: