22 Mart 2008 Cumartesi

konser anları

konserdeydik dün blog... ezginin günlüğü.. nasıl da güzeldi... o kadar sade o kadar dingin, hoş bi grup görmedim ben.. ses.. görüntü mükemmeldi...
doyamadan bitti.. ayşe ile beraberdik iki kişiydik ama mutluyduk...

"birak uyusun su deniz kanatlarimin altinda
gel gezmelere gidelim biz bulutlarin asfaltinda
hic yasamamisiz gibi olacak sonunda
ben kendi yoluma gidecegim gunes kendi yoluna "

şu şehire ilk geldiğim zamanı düşündüm dinlerken,söylerken,istediklerimi,yaptıklarımı ,yapamadıklarımı, dostlukları, sohpetleri, arkadan vurmaları, çay sohpetlerini, aşklarımı, gitmeleri, kalmaları ne varsa işte hepsini... hepsi geçti aklımdan...


"Dayandım gecenin karasına
Artık kimse kıramaz beni
O kül gibi deniz,o sessiz kız
Kayıp bir sandala binip gitti.
Ne sen söyledin derdini
Ne ben sevdiğime inandım
Unut geçen eski günleri
Bunca yıl sonra nasılsın?"

şimdi görsem birilerini...sorsam.. nasılsın? nasıldır acaba? hayat neler getirmiştir avuçlarına ya da neler almıştır...

"kayıp giden bir balık kar değil" der ezgi...
sahiden de öledir.. düşünmek gerek uzunca üzerinde...


"Gezindiğin yollar hani nerde
İnandığın güzellikler hani
Sen istedin öyle oldu seninle ağladı güldü
Tükenip giden sevgiler hani
Bir gün gelirsin içinden rüyaların
Bir gün düşersin eline yine
Arayıp sormadan bulur bakıp da görmeden bilir
Hep kendi yolunda yürür zaman"


şimdi görsem seni... sorsam ki "aşk hiç biter mi" ne dersin acaba...

"Dünya inan ki bildiğin gibi degil cocuk
Bir dümensiz sandal, belki oyuncak bir kayık
Leyla sensin, sevdiğin hayal değil çocuk
Eski bir sevdadır akıntıya karşı yolculuk"


dünya bizim bildiğimz gibi değil artık...eski bir sevda akıntıya karşı yolculuk...

iyiki warsınız ezginin günlüğü...

2 yorum:

Pilli Petro dedi ki...

konserde olmasa yazacağın yoktu :))

mor kedi dedi ki...

ihi..:) harbiden bahane oldu.. haklısın...:)