1 Eylül 2009 Salı

insan

bilmem kaç sene önce okumuştum (jurnal -cemil meriç)kitabı ilk bu dizelerini okuduğumu hatırlıyorum...
sarılmak gelmişti kitaba içimden ama şimdi onca zaman sonra daha içinden geçiyorum bu dizelerin...

düşdükçe düşüyorum..
evet halen düşüyorum...
o kadar yüksek ve o kadar dip ki..
ellerime bulaşan toprak parçalarıyla yüzümü kapatıyorum....
şimdi daha da karanlık...

nefesimi alıp veriyorum.....
alıp veriyorum....
alıp...

12 yorum:

Adsız dedi ki...

düşüşün sona ermesi için önce dibi görmek gerek,
sonra sıra düşlerindeki gökyüzünde;
alabildiğine..:)

mor kedi dedi ki...

evet ama bazen çokça uzun zaman olabiliyo düşmenin süresi... düştükten sonra bakınca o yere başın dönüyo alçaklığından ..

sen de hoşgeldin yeniden çobankızı..:)

Adsız dedi ki...

az önce başka bir adla yorum bırakmışsam (gölge), ve onu yayımlamazsan çok sevinirim.. :)

özür dilerim, uğraştırıyorum..:(

Adsız dedi ki...

hoşbuldum:)

mor kedi dedi ki...

yok yav deli misin :)ne uğraşması uğraşmalar hep böle olsa çoban kızı..:)..

beenmaya dedi ki...

Düş’tün.
Düş’ümdün.
Gerçeğinden uzak
Uzak olduğun kadar benim...
Düştün, kayıp gittin ellerimden
Gerçek oldun
Kırılıverdin...

Şimdilerde
Olmayan gözlerinden bakıyorum da kendime
Düşüyorum uçsuz bucaksız
Senin gibi
Üşüyorum.

Düştüğün yer öyle açık seçik ki
Eğilipte baktığımda
Kendimi görüyorum...

nox dedi ki...

zaman

mor kedi dedi ki...

been maya ne güzel yazmışsın...teşekkürler ellerine sağlık..

beenmaya dedi ki...

ASLI BURADA;

http://beenmaya.blogspot.com/2009/02/dus.html

:)))

mor kedi dedi ki...

ama ama yani böyle de yapılmaz ki mayaa...:)tam da böyle zamanda..

balböcükleri dedi ki...

güzel bloguna sıcacık bir merhaba bırakmaya geldim.

mor kedi dedi ki...

serpil hoşgeldin sefa getirdinnn buyur içeri gir yabanclıma sakın...=)