29 Kasım 2010 Pazartesi

küçük bir cinayet

otobüsten 3-5 durak önce inip yürümek...yürürken  damien rice dinlemek...
ve rüzgara karşı direnmek...

bu aşkın yakıştığı en güzel yer tam burası...
sonbaharda rüzgarlı bir akşamüstü zamanı...

boşluğa koymak ellerinle bilmeden
şarkıdaki kadın ve adam
biz miyiz
bu karşılıklı cinayeti işleyen

şimdi bu yanlış zaman dediğimiz yerde doğru bir şey aramaya gücümüz ve inancımız var mı ?  öteki hayatlarımızdan biraz da olsa umut kaldı mı ?
bir doğruda bile kesişemedikten sonra anlamı var mı var olmamızın bu boşlukta?
belki dünya dönerken çemberde yüzerken biz, düşmeye devam ederken bir boşluktan takılıp diğerine düşerken göremiyoruz yap bozumuzun bize uyan ksımlarını...
boşluklar boş kalmaya devam ediyor...
belki bile bile görmezden gelerek
belki de değil...


ps: yazının şarkısı budur: damien rice 9 crimes
It's a small crime
And I've got no excuse

Hiç yorum yok: