23 Aralık 2009 Çarşamba

yalnızca bir rüzgar...



"biz beceremedik hayatta mutlu olmayı belki" dedi annesine sütü ocağa koyarken...
"hiç hem de... hatta  hiç beceremeyeceğiz de" diye yanıt geldi...

bölük pörçük sırasız dağınık cümleler gibi yaşıyoruz;
oysa biri gelse eliyle koymuş gibi bulacak gibi...
tuhaf...

defalarca çalınmış bir senfoninin artık hiç bir zevk vermemesi gibi...
koltuklar kırmızı...
koltuklar eskimiş...
değiştirmeye gücümüz yok..

farklı yerlerde de olsa hep aynı notayı yanlış basıyouz..
yapılan ezberler ve pratikler hiç bir işe yaramıyor...

bu kadar kalabalık mıyız...
bu kadar kalabalıksak neden yalnızız...

bu kış bu soğuk bile hakkıyla değil
artık ayak izlerimiz bile çıkmıyor yürürken o bembeyaz olmadığından
silik silik adımlarımz...

bir rüzgar bekliyoruz.
ister sert olsun ister meltem kadar sıcak...
hafif hafif essin ya da alıp götürsün istiyoruz
bir rüzgar...
alıp götürecek
ya da aldanıyoruz.
oysa,
sadece bir rüzgar yeter demişti...
...
çıkmayacak bir rüzgarı beklemek....

içimdeki müzik hep aynı bir adım öteye geçemiyor...

keşke çok mutlu olsam da mutlu etse yazdıklarım diye düşündü dışarıdaki yağmuru elindeki fincanla izlerken...

13 yorum:

gri kent sakini dedi ki...

bir rüzgar bekliyorum haykırışlarımda sesimin duyulmadığı ...

Evren - Sahne dedi ki...

bölük pörçük sırasız dağınık cümleler gibi yaşıyoruz !!

Pilli Petro dedi ki...

mutlu olmak nasıl bişi diye düşünmeden edemiyor insan. o yağan yağmurlar içimi sızlatıyor tüm kesik çizgilerime değip...

bu nasıl bi çelişkidir ... bir yandan acı bir yandan mutluluk ...

sürüden ayrılan koyun dedi ki...

bir rüzgarı beklemekten ziyade bir rüzgar yaratsan belki her şey senin için diğerleri için daha farklı olabilir.

sophie'nin dünyası dedi ki...

mutluluk bazen yanıbaşımızdan geçer ve biz onu tanımaya çalışmamışsak,bir yabancı gibi geçer.

beenmaya dedi ki...

biri gelse bulsa bizi diye yazmışsın ya düşündüm bir an biz kendimizi ne kadar bulduk, ne kadar biliyoruz da hep başkalarından bizi bulmasını, bilmesini bekliyoruz acaba...

Oyuncakçı ADAM dedi ki...

"yapılan ezberler ve pratikler hiç bir işe yaramıyor"

belkide bize ezberletilenler yanlıştı !!

Adsız dedi ki...

çok sevdim, evde pc yok, birazdan yazıcıdan çıkaracağım şiirini ve akşam eve gittiğimde bir kahve eşliğinde şiirin içine gire gire okuyacağım dışarı taşıp sana ulaşacağım...

mor kedi dedi ki...

@bekriya:hayatın kendisi değil mi bekriyacım hep çelişki hep düğün ve cenaze hali... ölüm ve doğum hali...mutluluk mutsuzluk hali işte...

@sürüden ayrılan koyun: o kadar çok rüzgardan geçti ki bu beden... gerekirse yeniden yaratır yeniden söndürür...

mor kedi dedi ki...

@beenmaya: haklı olabilirsin...
kendimizi bazen o kadar kaybediyoruz ki bir kaçış belki bu da...

@eserce: aslında öğretilen ezberleri unutmayı başarabildim ben...
insanın kendi ezbeleri işe yaramıyor bazen... sil baştan istiyor her hikaye sanki..

mor kedi dedi ki...

@ gece sorgulamarı bekleyeceğim canım yazını... belki bana da bir fincan eşlik eder yazdıklarına...

@gri kent sakini: bir rüzgar biliyorum çıkıcak o rüzgar senin için de...


@evren: sıraya koymayı beceremiyoruz işte kimi zaman cümlerimizi öylece birikiyor cebimizde düzensizce..

mor kedi dedi ki...

@sophie'nin dünyası: çoğu zaman öyle oluyor evet...
ama bir kere kaçmışsa bulunca yakasına yapışacak kadar güçlü oluyor insan... oluyor biliyorum...

Adsız dedi ki...

Arabesk tarzınız şiirlerin,bir küçük kızın gözlerinde, kirpikten damlayan gözyaşı gibi hüzünlü..

Rumuz: Ruhsuz kanat